Yalanlarla Yaşamak

Benim için önemli bir sorgulama olmuştur, düşündüğüm şeyler doğru mu gerçekten yoksa bir yalana mı kaptırıyorum kendimi?


Bilirsiniz mesela müslümanlar ahirete inanırlar ve inandıkları şeylerin asıl gerçek olduğunu söylerler. Budistlere sorsanız bu konuda bambaşka bir cevap alırsınız, kabilede yaşıyan bir insana sorsanız size bu konuda inandıkları bir masalı anlatırlar.


Gerçeğe sığınmayı seçtiğimi görebiliyorum her seferinde. Söylenenlerden hangisi doğru? Kendime söylediğim, kendimce inandığım şeyler gerçekten doğru mu? Yoksa ben kendi sıkıntılarımdan ve dengesizliğimden doğan fikirlere mi kapılıyorum? Deli miyim? Yoksa deliriyor muyum? Eğer gerçeği bilmezsem nasıl mutlu ve sağlıklı olmayı bekleyebilirim?


Hangisinin hakikat, hangisinin deli saçması olduğunu ne belirleyebilir? Kim gerçekten gerçeği biliyor? Yoksa hepsi hakikatin bir ürünü mü?


Kendi bildiğime güvenmeyi seçmem makul geliyor bu noktada. Evet ben böyle hissediyorum ve bu böyledir. Yanıldığımı düşünene kadar böyledir. Hakikati görmeye çalışmak habire yanılıyor muyum acaba diye sormak olmamalı. 


Belki de yanılıyorumdur ama ben bildiğime inanıyorum ki bunun anlamı bildiğime güveniyorum demektir. 


Yalanlarla yaşasam bile, bir masalın parçası olmaktan memnun olurum. Bir hikayeye ait hissedebilirim. Bu hikayenin beni beslemesini beklerim, beni daha bütün hissettirmesini isterim.


Evet; birilerine göre kesinlikle yanlış, kasinlikle sağlıklı değil veya kendime zarar veriyorum. Kim yapmıyor bunu? Kim bir hikayeye ait hissedip de onun içinde rol almayı seçmiyor ki? 


Yalanlara izin vermek istiyorum. Dünya üzerinde birinin toplumun geneli tarafından saçma bulduğu hakikatlere yöneldiğini görmekten keyif alıyorum. İyi ki dünyanın düz olduğunu düşünenler var, iyiki ki koronanın komplo olduğunu düşünenler var, iyi ki bilimin sunduğu gerçekler bize yetmiyor, iyi ki hala dinlere tutunuyoruz. 


Bana iyi hissettiren masallarla yaşamayı seçiyorum. Masalların gerçek olması için yanıp tutuşuyorum. Sert, acımasız, tatsız gerçekleri istemiyorum. Herkesin istediği gerçeği seçmeye hakkı var. Buyrun, istediğinizi seçin.

Yorum bırakın